Kuzey Atlantik Konseyi NATO’nun en yüksek karar alma birimidir. 4 Nisan 1949’da Kuzey Atlantik Antlaşmasının 9. maddesine dayanılarak, antlaşmanın uygulanmasına dair konuları ele almak üzere kurulmuştur. Aslında NATO antlaşması ile kurulan tek organ Konseydir. NATO‘nun en yetkili karar alma organı olarak Konsey, ittifakı ilgilendiren tüm güvenlik konularına ilişkin askeri ve siyasal süreçleri yönetir. Konseyde tüm üyeler eşit şekilde temsil edilir ve kararlar oybirliği ile alınır. Üyeler daimi temsilcileri ya da büyükelçileri, Dışişleri veya Savunma Bakanları düzeyinde temsil edilebileceği gibi hükümet başkanları düzeyinde de temsil edilebilirler. Temsil düzeyindeki farklılık karar alma statüsünde farklılığa sebep olmaz.
Konsey toplantılarına NATO Genel Sekreteri, yokluğunda yardımcısı başkanlık eder. Dışişleri bakanları düzeyinde temsil söz konusu olduğunda onursal başkan üyeler arasından seçilir ve bu seçim İngilizce dilindeki alfabetik sırayla yapılır. İlk sıranın ABD’den başlamasına karar verilmiştir.
17 Eylül 1949’da Washington’da gerçekleştiren ilk toplantısında Konseyin amacı, gelecekteki işleyişi düzenleyebilmek için öncelikle bir savunma komitesi kurmak, ardından Konseye destek olacak diğer ikincil organlar için hazırlık yapmak olarak belirlenmişti. Bu kapsamda toplantıyı takiben Ekim 1949’da Savunma Komitesi kurulmuştur. Amacı ittifakın savunma planlarını hazırlamak olan Savunma komitesi, her üyenin Savunma Bakanlarından oluşmaktaydı ve yılda bir kez toplanmaktaydı. 1951 yılında Konsey’e dahil olup ayrı varlığı sona erdirilene kadarki kısa sürede NATO‘nun yapısının geliştirilmesine yönelik önemli kararlar almıştır. Bu süreçte ittifak için bir savunma stratejisi önermiş, 1950’de 4 yıllık bir savunma planı kabul etmiştir. Konseye bağlı komitelerin yapısında zaman içinde reforma gidilmiş, son olarak 2010 yılında, NATO‘nun komuta yapısına yönelik hayata geçirilen reform sürecinde yeniden organize edilmiştir. Bu süreç sonrasında Konseye bağlı 21 komite bulunmaktadır. Bunlar içinde güvenlik komitesi, savunma politika ve planlama komitesi, hava ve füze savunma komitesi, kamu diplomasisi komitesi, sivil olağanüstü planlama komitesi ve sivil istihbarat komitesi sayılabilir.
Konsey, daimi temsilci veya büyükelçiler düzeyinde haftada en az iki kez, Dışişleri Bakanları düzeyinde yılda iki kez ve Savunma Bakanları düzeyinde de yılda üç kez toplanmakta, ittifakın her alandaki süreçleri bu toplantılar yoluyla yürütülmektedir. Söz konusu süreçlerde Konseye destek olan bir sekretarya mevcuttur, fakat uluslararası personel de komiteler aracılığıyla Konsey çalışmalarına destek vermektedir. Bu açıdan bakıldığında esasında tüm uluslararası personel doğrudan ya da dolaylı olarak Konseyin çalışmalarına destek vermektedir. Konseyin farklı düzeylerdeki toplantıları içerisinde en az sıklıkta toplanan, fakat ittifakın geleceğine yönelik plan ve politikalarında belirleyici olan hükümet ve devlet başkanlarının toplandığı zirveler en önemlileridir.
NATO üyelerinin devlet ve hükümet başkanları ilk kez, 4 Nisan 1949’da Kuzey Atlantik Antlaşmasının imza töreninde bir araya gelmişlerdir, fakat bu bir zirve toplantısı değildir. Bu kapsamda ilk zirve 16-19 Aralık 1957’de Paris’te toplanmıştır. O tarihten 2020 yılına kadar toplam 29 zirve gerçekleşmiştir. Zirveler gerek ittifak yapısına dair gerekse de ittifak dışı ilişkiler açısından en önemli politik ve stratejik gündemlerle toplanmaktadır. Dolayısıyla zirvelerde alınan kararlar genellikle daha belirleyici olmaktadır. Fakat kendi içlerinde değerlendirildiğinde bazı dönemlerde, özellikle uluslararası sistemde önemli değişim ve dönüşümlerin yaşandığı, dolayısıyla ittifakın kendisini yeni koşullara uyarlaması gereken dönemlerde toplanan zirveler ittifakın geleceği açısından daha belirleyici olmuştur.
Bu kapsamda ilk olarak ittifakın tarihinde bir dönüm noktası sayılabilecek olan 1990 Londra Zirvesinden söz edilmelidir. Soğuk Savaş sonrasının ilk zirvesi olan bu toplantıda Konsey Londra Bildirisini kabul ederek ittifakın dönüşümünü başlatmıştır. İttifakın Avrupa’daki tüm ülkelerle birlikte çalışarak kıtada kalıcı barışı yaratmaya kararlı olduğunun açıklandığı bildiriyle Konsey, ittifakın kendisini yeni uluslararası koşullara uyarlayacak bir strateji hazırlamayı da kararlaştırmıştır. Bu karar zemininde ertesi yıl Roma’da toplanan zirvede Konsey Yeni Stratejik Konsepti kabul ederek dönüşümü hayata geçirmiştir. 1997 yılında gerçekleşen Madrid Zirvesinde Polonya, Çek Cumhuriyeti ve Macaristan üyelik görüşmelerine davet edilerek NATO‘nun Soğuk Savaş sonrası ilk genişlemesi başlatılmıştır.
İttifakın tarihindeki dönüm noktalarından bir diğeri 1999 yılında Washington’da gerçekleşen Zirvedir. 1997 Madrid Zirvesinde alınan, artık geçiş dönemi stratejisinin yeniden değerlendirilmesi gerektiği kararına istinaden Washington’da Yeni Stratejik konsept benimsenmiş, Macaristan, Çek Cumhuriyeti ve Polonya’nın da üyelikleri onaylanmıştır. 2002 yılında gerçekleşen Prag Zirvesinde 11 Eylül saldırıları sonrası koşulların da etkisiyle terörizme karşı önlemler kapsamında askeri konseptin terörizme karşı savunmaya uyumlu hale getirilmesi ve bir Acil Müdahale Gücü kurulması kararları alınmıştır. Yine bu Zirvede Bulgaristan, Estonya, Letonya, Litvanya, Romanya, Slovakya ve Slovenya üyeliğe davet edilerek ittifakın en büyük genişlemesi kararlaştırılmıştır. 2004 yılında İstanbul’da gerçekleştirilen zirvede İstanbul İşbirliği Girişimi başlatılmış ve bu kapsamda ittifak başta Körfez İşbirliği Konseyi üyeleri olmak üzere Ortadoğu ile olan işbirliklerinin geliştirmek yolunda bir adım daha atmıştır. NATO tarihinde önemli bir dönüm noktası da 2010 yılında Lizbon’da gerçekleşen zirvede “Aktif Katılım, Modern Savunma” başlıklı yeni stratejik konseptin kabul edilmesidir. Yeni stratejinin başlığından da anlaşılacağı üzere, ittifakın kriz yönetimine dair daha bütünsel bir yaklaşım benimsenmiş, NATO‘nun bir krizin tüm aşamalarında yer alması gerektiği ve buna yönelik hazırlıklar dile getirilmiştir. Bununla birlikte söz konusu bütünsellik sadece krizin kendisine yönelik değil bölgesine yönelik olarak da benimsenmiş, uluslararası güvenliği sağlamak amacıyla ittifakı etkileyen tüm sorunlara aktif katılım sağlanacağı kabul edilmiştir. Nitekim, zirveden bir yıl sonra BM Güvenlik Konseyi kararına istinaden Libya’ya “Birleşik Koruyucu Operasyon” adıyla askeri müdahale gerçekleştirilmiştir. 2010 Zirvesinin bir diğer önemli kararı da Avrupa’nın güvenliği kapsamında bir füze savunma sisteminin hayata geçirilmesi olmuştur.
2016 yılında gerçekleştirilen Varşova zirvesinde Konsey, İŞİD terör örgütüyle mücadeleye destek verme kararı almış, 2018 Brüksel zirvesinin de gündeminde benzer şekilde terörle mücadele yerini almıştır. Bunun yanında Brüksel’de hızlı harekete geçebilecek bir hazır görev gücü oluşturulmasına ve Kuzey Makedonya’nın NATO‘ya davet edilmesine de karar verilmiştir. NATO‘nun 70. Kuruluş yılı olan 2019’da Londra’da toplanan zirvede ise Transatlantik bağların gücünün teyit edildiği, ittifak üyelerinin 5’inci maddeye olan bağlılıklarının yinelendiği bir bildiri yayınlanmıştır. 2014 yılında Rusya’nın Kırım’ı ilhakının ardından gündeme gelen Baltık Savunma Planı da bu zirvede kabul edilmiştir. Londra zirvesinin bir özelliği de ittifakın 70 yıllık tarihinde ilk kez Çin’den kaynaklanabilecek sorunların gündeme getirilmiş olmasıdır. Konseyin bu yeni vizyonu, ittifakın artık daha küresel bir örgüt olma yoluna girdiği görüşünü destekler görünmektedir.
Zirveler Konseyin en tarihi kararlarını içermektedir, fakat ittifakın geleceğini belirleyen ve yönünü çizen platform olmakla birlikte, kararlar nihayetinde Konsey’in tüm düzeylerdeki çalışmaları ve ona bağlı komitelerin destekleriyle, tüm ittifak yapısının birlikte çalışmasıyla hayata geçirilmektedir.
Okuma Önerileri:
Kitap: Karaosmanoğlu, Ali, NATO’nun Dönüşümü, İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları, 2012.
Kitap: Lindley-French, Julian, The North Atlantic Treaty Organization: The Enduring Alliance, Routledge, 2015.
İnternet Sayfası:
NATO internet sayfası https://www.nato.int/
Fulya Aksu
Doç. Dr. Fulya Aksu, İstanbul Altınbaş Üniversitesi Uluslararası İlişkiler öğretim üyesi olarak görev yapmaktadır. Doktora derecesini 2011 yılında Ankara Üniversitesi’nden ‘Dış Politika ve Kimlik: İnşacı Perspektiften Türk Dış Politikasının Analizi’ başlıklı teziyle alan Aksu’nun akademik ilgi ve çalışma alanları, uluslararası ilişkiler teorileri, savaş ve güvenlik çalışmaları ile Türk dış politikasıdır. Doç. Dr. Aksu’nun bu alanlarda, aralarında ‘The Transatlantic Link in Turkey’s Middle Power Identity’, ‘İlkçağlardan Günümüze Haklı Savaş’, ‘Türkiye’de Güvenlik: Algı, Politika, Yapı’, ‘NATO’nun Stratejik Konseptleri’ başlıklı çalışmaları bulunan birçok yayını mevcuttur.