İstihbarat, Arapça kökenli bir terim olup istihbar etmek yani haber almak anlamına gelir. İstihbaratın Türkçe karşılığı olarak haberalma terimi de kullanılır. Fakat istihbarat dünyasında haber, genellikle ham bilgi için kullanılan bir tâbirdir. İstihbarat ise teyit ve analiz süreçlerinden geçmiş üründür.
İstihbarat, insanların birbiri ile çatışan gruplar halinde yaşamaya başlamasından bu yana var olan bir faaliyet alanıdır. Milattan önce 5. yüzyılda Çin’in Savaşan Devletler döneminde yaşadığı tahmin edilen Çinli bilge ve komutan Sun Tzu, Savaş Sanatı başlıklı eserinde şöyle der: “Yenilgiyi önlemek için, kendini bilmek gerekir. Saldırıda başarılı olmak için hem kendini hem de düşmanını tanı. Ne kendi kabiliyetlerini, ne de düşmanınınkileri bilen bir komutan için gireceği her çatışma, sonu sürprizlere açık bir macera olacaktır.” Düşmanın niyet ve kabiliyetlerini bilmenin yolu ise istihbarattan geçer. Nitekim Sun Tzu da Savaş Sanatı’nın 13. bölümünüCasusluk (espionage) konusuna ayırmıştır. Burada istihbaratın görüngüsel veriye dayanması gereğini şu şekilde ifade eder: “Öngörü, hayaletler veya tanrılardan, kehanetler ve işaretlerden elde edilemez. İnsanlarca öğrenilen bilgiden elde edilmelidir.”
Güvenlik Çalışmaları bağlamında istihbarat, devletin kendi güvenlik ve çıkarları için sistemli bilgi toplama ve analiz faaliyetlerine verilen isimdir. İstihbaratın amacı, devletin muhatap olduğu diğer aktörlerin niyet, imkan ve kabiliyetlerini tespit etmek, muhtemel hareket tarzlarını önceden tahmin edebilmektir. İstihbarat kurumunun görevi de devletin beka ve çıkarları doğrultusunda faydalı olacak mümkün olduğu kadar çok bilgi toplamak, teyit etmek, analiz sürecinden geçirip ilgi ve önem sırasında göre karar alıcıların kullanımı için raporlamaktır.
Süreç olarak istihbaratı bir huniye benzetebiliriz: Alıcı ağzı geniştir; her türlü, birbiri ile çelişen, büyük kısmı asılsız, açık ve gizli kaynaklardan gelen bir veri yığınını içine alır. Karar alıcıya ulaşan ucu ise dardır; teyit ve analiz süreçlerinden geçen, sistemli biçimde anlamlandırılıp raporlanmış bilgiyi içerir. Bu adımlar boyunca istihbarat süreci de tıpkı bir huni gibi daralır, karar alıcıya filtrelenmiş, teyidi sağlanmış, analiz edilmiş bilgi rapor olarak ulaşır. Bu anlamda, huninin fazla geniş olması, karar alıcının iyi filtrelenmemiş ve teyide muhtaç, analiz edilmemiş ve çelişkili bir veri seli altında boğulmasına yol açar, ki bu da karar alma sürecine zarar verir. Öte yandan, huninin fazla dar olması da hayati öneme sahip verilerin karar alıcıya asla ulaşamamasına yol açacaktır. Türkiye Cumhuriyeti Milli İstihbarat Teşkilatı, temel çalışma prensibini “İstihbaratta gaye, doğru haber almak ve devleti bir sürprizle karşı karşıya bırakmamak” cümlesi ile ifade etmektedir.
İstihbarata konu bilgi açık ya da gizli kaynaklardan edinilir ve gizli kaynaklardan bilgi toplama işinin genel adı casusluktur. Bir başka ayrım ise istihbaratın elde edildiği yönteme dairdir: Başka aktörlerin haberleşmelerini ve takip ederek elde edilen veriye sinyal istihbaratı (signals intelligence ya da kısaca SIGINT) ve insan kaynaklardan toplanan istihbarata ise insan istihbaratı (human intelligence ya da kısaca HUMINT) denilir. Bu son kategori, istihbarat dünyasının modern popüler kültüre casus filmleri ve romanları aracılığı ile yansıyan ve en bilinen yüzü olmakla birlikte, aslında günümüzde toplam verinin oldukça küçük bir kısmı insan istihbaratı yoluyla toplanmaktadır. Günümüzün en önemli istihbarat kaynağı elektroniktir ve büyük ölçüde açık kaynaklardan toplanmaktadır. Elektronik istihbarat (electronic intelligence ya da kısaca ELINT) sinyal istihbaratının önemli bir parçasıdır. Bu nedenle, elektronik istihbarat toplayan birimlere, insan istihbaratı birimlerinden çok daha büyük bütçeler ayrılmaktadır. Örneğin ABD’de sinyal istihbaratının toplanmasından sorumlu olan birim Ulusal Güvenlik Ajansı (National Security Agency ya da kısaca NSA) ülkenin hakkında en az şey bilinen istihbarat kurumlarından biridir ve yıllık bütçe rakamları gizli tutulmakla birlikte tahmin edilen en yakın tarihli 2013 bütçesi 10 milyar USD’ın üstündedir.
İstihbarat aynı zamanda toplayan kurum ve toplanma amacına bağlı olarak da ayrı kategorilere bölünür: İçişleri Bakanlığına bağlı emniyet güçlerinin amaçları için istihbarat toplayan birim ‘Emniyet İstihbarat’, silahlı kuvvetlerin amaçlarına yönelik istihbarat toplayan birim ‘Askeri İstihbarat’ olarak sınıflandırılır.
Günümüzde istihbarat alanına en büyük bütçeyi ayıran ABD’de 16 ayrı istihbarat kurumu vardır. İçeriye yönelik istihbarat faaliyetleri Federal Bureau of Investigation (FBI), dışa yönelik istihbarat faaliyetleri Central Intelligence Agency (CIA), askeri istihbarat Defence Intelligence Agency (DIA) ve elektronik istihbarat NSA tarafından yürütülmektedir. 2020 mali yılı verilerine göre tüm sivil istihbarat kurumlarının bütçesini içeren Ulusal İstihbarat Programı (National Intelligence Program) bütçesi 62.7 milyar USD, askeri istihbarata ayrılan Askeri İstihbarat Programı (Military Intelligence Program) bütçesi ise 23.1 milyar USD’dir. Toplam 85.8 milyar USD’lik ABD istihbarat bütçesi çoğu ülkenin toplam savunma bütçesinin üstündedir.
Soğuk Savaş sırasında süper güçler ve onların etrafında oluşan ittifakların askeri rekabeti, istihbarat alanının da büyük ölçüde bu konulara odaklanmasına yol açmış, ülkeler istihbarat çabalarının önemli kısmını askeri casusluk ve karşı-casusluk alanlarına aktarmıştır. Soğuk Savaşın sona ermesiyle birlikte küreselleşen dünya sisteminde elektronik istihbarat büyük ölçüde internet alanına kaymıştır. Bu dönemde özellikle Çin, ABD ile arasındaki rekabette daha hızlı yol alabilmek için yoğun biçimde endüstriyel casusluk faaliyetlerinde bulunmuştur. Rusya ise hibrit savaş yöntemlerini geliştirerek hackerlar aracılığı ile siber-saldırılar ve dezenformasyon kampanyaları konularında öne çıkmıştır.
Daha fazlası için:
Okuma Önerileri
Kitap: Christopher M.Andrew, The Secret World: A History of Intelligence, Penguin Books, 2018.
Kitap: Ahmet Seyrek, İstihbarat Örgütleri Tarihi, İstanbul Dorlion,2020.
Konuşma: Code Warriors: NSA’s Codebreakers and the Secret Intelligence War Against the Soviet Union, International Spy Museum, 2018 https://www.youtube.com/watch?v=bPd1bPLY-Qs (Erişim Tarihi: 20 Kasım 2020).
Dr. Öğretim Üyesi Mehmet Ali Tuğtan, 2008 yılından bu yana İstanbul Bilgi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü öğretim üyesidir. Doktora derecesini 2008 yılında Boğaziçi Üniversitesi Siyaset Bilimi programından almıştır. Uzmanlık alanları Türk-Amerikan İlişkileri, Güncel Dünya Politikası ve Güvenlik çalışmalarıdır.