Göçmen, genel olarak bir ülkeden veya bölgeden başka bir yere yerleşmek veya geçici olarak seyahat etmek amacıyla hareket eden bireyleri tanımlayan kapsayıcı bir kavramdır. Göçmenler ekonomik, sosyal, siyasi veya çevresel faktörlerden etkilenerek yaşadıkları yerlerden ayrılan ve farklı bir yerde yaşamaya ve/veya çalışmaya karar veren kişilerdir. Bu bağlamda tarih boyunca insanlık için yaygın bir olgu olan göç hareketleri ve göçmenlik, küresel kültürel çeşitliliği ve toplumsal değişimi etkilemiştir.
İnsanlık tarihindeki göç hareketleri, toprakları, kıtaları ve toplumların nüfus yapılarını dönüştürmüş, ırksal, etnik ve dil kompozisyonlarını etkilemiştir. Göçler genellikle “iç” ve “dış” ve “gönüllü” veya “zorunlu” olarak ayrılmaktadır. Bu doğrultuda bir örnek vermek gerekirse, çoğu bölge ve ülke gibi, Avrupa ve Amerika kıtalarındaki yaşamın tarihi de büyük iç, dış, gönüllü ve/veya zorunlu göçlerin bir sonucu olarak karşımıza çıkmıştır. Örneğin 1840’larda başlayan Büyük Atlantik Göçü, Kuzey Amerika’ya 37 milyon Avrupalı getirmiştir. Benzer şekilde, İkinci Dünya Savaşı’nın ardından gelişmekte olan ülkelerden sanayileşmiş ülkelere yönelik ekonomi temelli göçler artmıştır.
Zorunlu göçler ve kitlesel sürgünler de insanlık tarihinde etkili olmuştur. 16-19. yüzyıllar arasında Atlantik’te gerçekleşen köle ticareti yaklaşık 20 milyon insanı etkilemiştir. İnsanlar kendilerine yabancı olan kültürlerde insani olmayan koşullarda çalışmaya zorlanmış ve zorla yerlerinden edilmiştir. Bir başka örnek olarak Nazi Almanya’sı ve Sovyetler Birliği’nin uyguladığı 20. yüzyılın kitlesel sürgünleri, milyonlarca insanı yerinden etmiştir. Benzer şekilde, 1940’ların sonlarında Hindistan’ın bölünmesi, 14 milyon kişiyi göçe zorlamıştır. 20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren ise iç göçlerde baskın eğilim, köyden kente doğru olmuş, bu da kentleşmenin hızlanmasının önünü açmıştır.
Dünya Bankası’na göre 2023 itibariyle 184 milyon insan, yani dünya nüfusunun %2,3’ü, vatandaşı olduğu ulusun dışında bulunmaktadır. Göç etmiş insanların yarısı da alt ve orta gelir düzeyinde olan ülkelerde yaşamaktadır. Bu bağlamda göçmenlerin hareket etme nedenleri oldukça farklıdır. Çok genel olarak işçi göçü ve zorunlu göç olarak göçü iki kategoride inceleyebiliriz. Bu iki kategori altında çeşitli göç türleri bulunmaktadır. Örneğin ekonomik göç, iş fırsatlarının temel sebep olduğu göç hareketlerini içermektedir. İnsanlar, daha iyi gelir, iş güvencesi veya iş bulma olasılıklarını artırmak için farklı bölgelere taşınabilmektedir. Sosyal göç aile birleşimi veya eğitim gibi faktörler nedeniyle gerçekleşebilmektedir. Bir diğer örnek olarak politik göç de savaş, siyasi baskı ve/veya siyasi belirsizlik nedeniyle yaşadıkları yerleri terk etmek zorunda kalan insanları içermektedir. Günümüzde giderek yaygınlaşan çevresel göç ise zorunlu bir göç olarak doğal afetler, iklim değişikliği veya çevresel faktörlerin etkileri nedeniyle insanların yer değiştirmesini ifade etmektedir.
Göçün ve göçmenliğin önemli unsurları, entegrasyon süreçleri ve yasal konulardır. Yukarıdaki göç türleri incelendiğinde, göçmenlerin hepsinin, genellikle hedef bölgelerinde, belirli yasal ve sosyal düzenlemelere tabi oldukları görülmektedir. Örneğin sınır aşan göçmenler vize, oturma izni veya vatandaşlık gibi yasal prosedürlere tabi olabilirler. Öte yandan, günümüzde birçok göçmen, yasa dışı yollarla veya kaçak olarak hedef ülkeye ulaşmakta, bu da beraberinde farklı sorunları doğurmaktadır.
Kaynak: Benjamin Fox. 2023. “Worst migrant death toll in the Mediterranean since 2017, UN agency reports.” EURACTIV, https://www.euractiv.com/section/migration/news/worst-migrant-death-toll-in-the-mediterranean-since-2017-un-agency-reports/ (Erişim Tarihi: 6 Kasım 2023).
1951 Cenevre Sözleşmesi ve 1967 Protokolü’ne göre, sınır aşan göçmenler, hedef ülkeye gelme statü ve amaçlarına göre sığınmacı veya mülteci statüsünde sınıflandırılmaktadırlar. Bu noktada kavramsal ve hukuki bir ayrımdan söz etmek gerekirse, göçmen, bir ülkeden diğerine kalıcı veya geçici olarak yer değiştiren kişidir. Bu kişiler genellikle daha iyi yaşam koşulları, iş imkanları veya aile birleşimi gibi nedenlerle ülkeler arasında hareket edebilirler. Sığınmacı ise, kendi ülkesindeki baskının, savaşın veya doğal afetin etkisi altında kalan ve bu nedenle uluslararası koruma arayan kişidir. Mülteci ise, belirli bir tehdit nedeniyle ülkesini terk eden ve uluslararası koruma talebinde bulunan kişidir. Türkiye, Cenevre Sözleşmesi’nde ilgili maddeye coğrafi çekince koyarak uygulamada ülkenin doğusundan gelen sınır aşan göçmenleri mülteci olarak kabul etmemekte, kendilerine “geçici koruma altındaki kişi” statüsü vererek uluslararası koruma ihtiyaçlarının karşılanmasını sağlamayı amaçlamaktadır.
Göçmenler, hedef ülkelerde yeni bir yaşam kurma, dil ve kültür farklarını aşma ve sıklıkla zorlu sosyal entegrasyon süreçleri ile karşılaşmaktadırlar. Göçmenler gittikleri ülkelerde bir taraftan ekonomik büyüme ve kültürel çeşitliliğe katkıda bulunurken, diğer taraftan yerel kaynaklar ve hizmetlere talebi artırabilmektedirler. Bu da ev sahibi ülke açısından zorluklara neden olabilmektedir. Bu sebeple birçok ülke, göçmenlerin entegrasyonunu düzenleyen politikalar geliştirmektedir. Bazı ülkeler için yerel işgücü piyasası için gereken ek işgünü göçmenliği teşvik eden yasalarla planlamaktadırlar. Almanya tarafından 2023’te uygulanmaya başlanan “Nitelikli İş Gücü Göçü Yasası” bunun bir örneğidir.
Genel anlamda göçmenler, toplumsal ve ekonomik açıdan gittikleri ülkelerde önemli bir güç oluşturmaktadır. İş gücü piyasasına katkı sağlayarak ev sahibi ülke ekonomilerini canlandırmakta, girişimciliği teşvik etmekte ve kültürel alışverişi desteklemektedirler. Bu sürecin başarılı bir şekilde yönetilmesi ve göçmenlerin hakları ile yaşam koşullarının iyileştirilmesi önemlidir. Türkiye ve Avrupa Birliği arasında hazırlanan 18 Mart 2016 Mutabakatı bu bağlamda yapılan uluslararası iş birliği çalışmaları için iyi bir örnektir.
Kaynak: International Organization for Migration, World Migration Report 2022, https://worldmigrationreport.iom.int/wmr-2022-interactive/ (Erişim Tarihi: 6 Kasım 2023).
Yukarıda görülen harita, ülkelerdeki uluslararası göçmenlerin toplam sayısını göstermektedir. Buna göre Fransız Guyana’sı dışında (Fransa’nın denizaşırı ülkesi – “département”) Suudi Arabistan, %38,9 oran ile dünyada nüfusuna göre en fazla göçmen bulunduran ülke konumundadır. Türkiye için bu oran %7,2 olarak belirtilmiştir. Türkiye, özellikle Suriye İç Savaşı sonrasında göç konusunda önemli bir konuma gelerek, 3 milyon 254 bin 904’ü geçici koruma altındaki Suriyelilerden oluşan 4 milyon 643 bin 986 göçmene ev sahipliği yapmaya başlamıştır. Türkiye aynı zamanda dışarıya göç veren ülkelerden biri olarak, resmi verilere göre 2022’de bir önceki yıla göre %62,3 artışla 466 bin 914 kişiyi yurt dışına göç vermiştir.
Göç ve göçmenlik insanlık ve hatta daha geniş anlamda canlı yaşamının kaçınılmaz parçası olmaya devam edecektir. Bu olgunun sebepleri ve sonuçları içinde bulunulan coğrafya ve döneme göre değişkenlik göstermekte ve söz konusu değişikliğe bağlı olarak ülkelerin ve toplumların göç pratikleri farklılaşmaktadır. Bu bağlamda göçmenlik kavramının da yapısı ve hukuki statüsü itibariyle değişime uğraması kaçınılmazdır.
Okuma Önerileri
Brifing: Anderson, Bridget, and Scott Blinder. “Who counts as a migrant? Definitions and their consequences.” Briefing, The Migration Observatory at the University of Oxford (2011).
Kitap: Nail, Thomas. The Figure of the Migrant. Stanford University Press, 2015.
Makale: Çağlayan, Savaş. “Göç kuramlari, göç ve göçmen ilişkisi.” Muğla Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi 17 (2006): 67-91.
Makale: Dingle, Hugh, and V. Alistair Drake. “What is migration?.” Bioscience 57, no. 2 (2007): 113-121.
Makale: Silvey, Rachel, and Victoria Lawson. “Placing the migrant.” Annals of the Association of American Geographers (1999): 121-132.
İzleme Önerileri
Film: The Emigrants (Göçmenler), 1971.
Film: The Swimmers, Netflix, 2022.
Video: CFR Education. 2019. What’s the Difference Between a Migrant and a Refugee? Migration Explained | World101. https://www.youtube.com/watch?v=vwSOds50Afk&pp=ygUPd2hhdCBpcyBtaWdyYW50 (Erişim Tarihi: 6 Kasım 2023).
Video: UNHCR Teaching About Refugees. 2017. Who is a Migrant? https://www.youtube.com/watch?v=yRPfM5Oj-QA&pp=ygUPd2hhdCBpcyBtaWdyYW50 (Erişim Tarihi: 4 Kasım 2023).
Video: UNHCR, the UN Refugee Agency. 2019. What is the difference between a migrant and a refugee? https://www.youtube.com/watch?v=3e08v5GN__s&pp=ygUPd2hhdCBpcyBtaWdyYW50 (Erişim Tarihi: 5 Kasım 2023).
Video: United Nations. 2016. 21st Century Ep # 117 – A special edition on refugees and migrants. https://www.youtube.com/watch?v=ikHJ8d0jwBY&pp=ygUWMjFzdCBjZW50dXJ5IG1pZ3JhdGlvbg%3D%3D (Erişim Tarihi: 3 Kasım 2023).
Dinleme Önerileri
Podcast: The Daily. 2023. “How 100,000 Migrants Became a Political Crisis in New York.” https://open.spotify.com/episode/6ancRZ3X3kYNi8V9uXMMhK?si=jRi09CYuSN2ATLAgA0p2Mw (Erişim Tarihi: 9 Kasım 2023)
Podcast: The Inquiry. 2023. “Can Europe Solve Its Migrant Crisis?” https://open.spotify.com/episode/05ZSEASDHRTvoBGrOy37f8?si=OXct3wUiR2-dXQd1iY0QOA (Erişim Tarihi: 9 Kasım 2023)
Şarkı: Coldplay. 2017. “ALIENS.” https://open.spotify.com/track/6pwvH9LfroBLqd3dez9vBz?si=5bbe2d36487d4ec7
Şarkı: Sting. 2016. “Inshallah.” https://open.spotify.com/track/4ptDiJUB562z2EIr9JjxrL?si=e9445974b5fc4aef
Şarkı: Yeni Türkü. 2023. “Göç Yolları.” https://open.spotify.com/track/0GQkyV6ZLz8qmWb7il7uM6?si=b3fe37650e0d43d9