Secopedia

Hazırlık Eylem Planı (Readiness Action Plan)

Bu İçeriği Paylaşın

Rusya’nın Ukrayna’ya 2014’te başlayan saldırganlığı, özellikle de Kırım’ın ilhak etmesi, ve IŞİD tehditleri NATO’yu Eylül 2014’te Galler Zirvesi’nde Hazırlık Eylem Planı gibi büyük bir inisiyatife yönlendirmişti. NATO’nun Hazırlık Eylem Planı bu ittifakın Doğu kanadında Mayıs 2014’ten beri yürürlükte olan Güven Verme Önlemleri ile (“assurance measures”) NATO’nun duruşunda daha uzun dönemli değişiklikler içeren Adaptasyon Önlemleri (“adaptation measures”) içermektedir. Birincisi Doğu Avrupa’da artan askeri mevcudiyet ve etkinlik ile güven verme ve caydırıcılığı arttırmayı, ikincisi ise Doğu ve Güney’den gelen güvenlik sorunlarına karşı hazırlığı ve mukabele gücünü arttırmayı amaçlamaktadır. Türkiye için özel olarak zikredilen önlemler de bulunmaktadır. Böylece gerektiğinde acil ve kararlı etkinlik gösterilmesi tasarlanmaktadır.

Güven Verme Önlemleri, Türkiye ile Orta ve Doğu Avrupa’daki NATO üyelerinin topraklarında ve çevresinde kara, deniz ve hava etkinlikleri ile insanların güvenliğini sağlamak ve potansiyel saldırganlığı caydırmak olarak tanımlanmaktadır. İttifak içinde tam bir uzlaşma olduğu da, Rusya’nın saldırgan hareketlerine karşı bir cevap olduğu da, güvenlik ortamındaki duruma göre arttırılıp azaltılabileceği de açıkça belirtilmektedir. Bu önlemler savaş uçakları ile hava devriyeleri; NATO eğitimleri ve tatbikatları için asker konuşlandırma; NATO üyesi ülkelerin toprakları üzerinde AWACS hava gözetleme uçuşları;  Baltık, Karadeniz ve Akdeniz’de yoğun deniz devriyeleri; üye ülkelerin ikili ilişkiler temelinde Doğu Avrupa’ya eğitim ve tatbikat için gönderdikleri birlikler; ve nihayetinde kriz yönetimi ve ortak savunma için artan etkinlikler olarak sıralanmaktadır.

Adaptasyon Önlemleri ittifakın doğu ve güneydeki acil ve kararlı mukabele kabiliyetinin geliştirilmesi ile ilgili uzun dönemli değişimlerdir. NATO Mukabele Gücü’nün daha ilgili ve kabiliyetli hale getirilmesi için 2015’te birliklerin hem kara, hem deniz hem de hava kuvvetlerini kapsayacak şekilde 13,000 kişiden 40,000 kişiye çıkarılması gibi üçe katlama boyutunda bir değişiklik ile yeni bir acil mukabele birimi olarak yüksek hazırlıklılık görev gücü gibi yenilikler söz konusudur. Bu vb. değişiklikler 2015’te Polonya’daki tatbikatta da sınanmıştır. Bu görev gücünün kendi ülkelerinde konuşlanmış olup gerektiğinde gereken yere intikal edebilecek durumda olduğu iletilmektedir. Bu gücün rotasyonla ilerleyecek liderliğinde 2016’da İspanya ve 2017’de Britanya sonrasında Fransa, Almanya, İtalya, Polonya ve Türkiye hevesli olmuştur; en son 1 Ocak 2023’te Fransa’dan Almanya’ya devrolmuştur. Eylül 2015’ten itibaren Doğu Avrupa’daki üye devletler Bulgaristan, Estonya, Macaristan, Letonya, Litvanya, Polonya, Romanya ve Slovakya’da  ortak çalışma ve eşgüdümü sağlamak üzere küçük ve çokuluslu NATO güç entegrasyon birimleri (“Force Integration Units”) karargahları oluşturulmuştur.  Bunlara ek olarak Polonya’daki Çok Uluslu Kuzeydoğu Kolordusu karargahının hazırlık ve kabiliyetlerini arttırmak; Güneydoğu için ise Romanya’da yeni bir çok uluslu birlik karargahı oluşturmak; Doğu Avrupa’daki üye devletlerin topraklarında askeri malzeme tedariği  için önlemler almak; bu ülkelerdeki havalimanları ve limanlar gibi altyapının hazır tutulması için gereken güçlendirmenin yapılması; konuşlandırılan birliklere destek amaçlı olarak yeni bir yerleşik ortak lojistik destek grubu oluşturulması da yer almaktadır. Hazırlık Eylem Planı’nın bu yeni güvenlik ortamında ihtiyaç duyulan mukabele gücünü ve esnekliği başarıyla sağladığı; koşullar değiştikçe NATO’nun gerektiği gibi mukabele etme kabiliyetine sahip olduğu ve bunun ittifakın caydırma ve savunma amaçlı duruşunu güçlendirdiği düşünülmektedir.

Baltık ülkelerinin Rusya’nın Ukrayna’ya saldırganlığından kaynaklanan tehdit algılarını ve kaygılarını ABD ile Avrupa arasındaki Avrupa Güvenliği tartışmaları çerçevesinde resmeden bir karikatür. Bu tartışma için bkz. Avrupa Muharebe Gücü yazısı. Kaynak: https://www.economist.com/europe/2018/10/04/the-baltics-fear-european-strategic-autonomy

Bütün bunlar elbette özellikle Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısı ile vurgulanan yeni güvenlik ortamının sonuçları ve dolayısıyla dünya siyasetinde, hatta belki dünya düzeninde bir değişimin işareti olarak görülebilir. 2000’lerde daha ziyade geri plana düşen bir kavram olan caydırıcılık 2010’larda giderek önem kazandı. Temelde Atlantik Okyanusu merkezli işbirliği ve güvenliği temel alan NATO, Soğuk Savaş sonrasında hız kazanan neo-liberal küreselleşme döneminde insan hakları, demokratik hukuk devleti, serbest piyasa ekonomisi ve doğrudan yabancı yatırım  gibi unsurları vurgulayarak Soğuk Savaş’ta gelişen güvenlik devletlerinin reformuna hatta tasfiyesine eşlik etmişti. 2008’te başlayan küresel krizin bağlamında, Arap Baharı ile başlayan süreçte Libya’daki askeri faaliyeti, Suriye İç Savaşı’nda rejim değiştirme hevesinde beklenmeyen sonuçların ortaya çıkması ve nihayet Rusya’nın Ukrayna’ya saldırganlığı sonrasında NATO’nun geleneksel caydırıcılığı, özellikle de etkinliği ve inandırıcılığı çerçevesinde daha çok konu olmaya başladı. Bu çerçevede, kabiliyetlerini geliştirebilme ve kullanabilme, sahip olunan değer ve özellikleri koruyabilme, çıkarlarını tanımlayıp savunabilme gibi özellikler nüfusu toplamda 1 milyara ulaşan 30 üyesi ve küresel sistemin halen merkezi Kuzey Amerika-Avrupa hattı ile NATO’nun vurguladığı özellikler oldu.         

Bu çerçevede, Haziran 2022’de NATO Zirvesi sonucunda Ukrayna’nın Sovyet kaynaklı askeri ekipmanından uzaklaş(tırıl)arak NATO ekipmanı ile donatılması NATO Genel Sekreteri tarafından bizzat ifade edildi. Bu zirvenin de gösterdiği NATO’nun caydırıcılık amaçlı bir güçlendirme sürecinde ilerlemekte olduğu ve özellikle Doğu Avrupa’da Mukabele Gücü’nü ve yüksek hazırllıklı güçleri ekipman, hava savunma, komuta kontrol ve savunma planları güncelleme ile vurguladığıdır. Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısının haksızlığı ve şiddetinin NATO’nun bu eylemlerinin meşruiyetini arttırmış olduğu söylenebilir. Bu anlamda da, aslen adaletsiz bir dünya düzeninin ana temsilcilerinden biri olarak görülen NATO’nun meşruiyet sorunsalı ve tartışmaları yeni bir boyut kazanmıştır.

NATO’nun ani mukabele edememesi ve caydırıcı olamaması yönündeki eleştirilere bir örnek: Rusya saldırırken kendi iç tartışmalarıyla malul olarak resmedilmiş. İlk yayını Chappatte imzalı olarak İsviçre’de Le Temps gazetesinde 3 Aralık 2019’da, Kaynak: https://www.politico.eu/interactive/nato-us-president-donald-trump-hot-mic-braindead-emmanuel-macron-cartoon/

  Daha fazlası için:

Okuma Önerileri:

(Erişim Tarihi: 9 Ocak 2023).

  • Haber: “Rusya ile gerilimin ardından NATO Avrupa’nın doğusunda varlığını artırıyor”, Anadolu Ajansı, 27 Ocak 2022,

https://www.aa.com.tr/tr/dunya/rusya-ile-gerilimin-ardindan-nato-avrupanin-dogusunda-varligini-artiriyor/2486853 (Erişim Tarihi: 9 Ocak 2023).

İzleme Önerileri:

İnan Rüma

Dr. İnan Ruma, İstanbul Bilgi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde görev yapmaktadır. Akademik derecelerini ODTÜ ve Paris-1 Panthéon-Sorbonne Üniversitesi’nden almıştır. Çeşitli dönemlerde Bosna Hersek ve Kosova’daki AGİT misyonlarında çalıştı. Ekonomi Politik, Balkanlar, Rusya, Avrasya ve artık kaçınılmaz hale gelen Türk Dış Politikası üzerine çalışmaktadır. Doğa ile uyumlu yaşamın, emeğin ve özgürlüğün esas olduğunu düşünüyor.

Bu İçeriği Paylaşın
2024 © Global Academy. Tüm hakları saklıdır. Secopedia’da yayımlanan çalışmalarda ifade edilen görüşler yalnızca katkı verenlere aittir ve portal editörleri, yayın kurulu, Global Academy veya UİK tarafından onaylandığı anlamına gelmez.
© Global Academy. All rights reserved. Opinions expressed in works published by Secopedia belong to the contributors and do not imply endorsement by the Global Academy, IRCT, Editorial Board, or the Editors.
2024 © Global Academy. Tüm hakları saklıdır. Designed and developed by brain.work