Avrupa Savunma Fonu Avrupa Birliği içinde her düzeydeki şirketlerin ve araştırma kuruluşlarının savunma teknolojileri ve ekipmanları alanında araştırma ve geliştirme faaliyetlerinde işbirliğini teşvik ederek üye devletlerin bu çabalarını desteklemek amacıyla oluşturulmuştur. Avrupa Savunma Fonu araştırma ve geliştirme çabalarının her aşamasında rekabetçi ve ortak projeleri destekleyerek Avrupa sanayi dünyasında ve savunma kabiliyetinin arttırılmasında yenilikçilik de hedefleyerek etki yaratmak için tasarlanmıştır. Ortak projelerde küçük ve orta ölçekli girişimlerin katılımlarını özellikle önemsemektedir. Bu anlamda, neo-liberal küreselleşmenin ekonomi politik söyleminin Avrupa bağlamındaki yansıması ile beraber artan küresel jeopolitik ihtiyaçlar çerçevesinde savunma teknolojileri geliştirilmesi tasarısını da göstermektedir.
Avrupa Savunma Fonu faaliyet programları, fonun Program Komitesi içindeki üye devlet temsilcileri ile beraber ve doğrudan Avrupa Komisyonu tarafından yönetilmektedir. Avrupa Savunma Ajansı ve Avrupa Birliği Dış İlişkiler Servisi de sürece müdahildir. Oluşturulan öncelikler üye devletlerin Ortak Güvenlik ve Savunma Politikası çerçevesinde ve özellikle de Kabiliyet Geliştirme Planı çerçevesinde geliştirdikleri savunma kabiliyeti öncelikleri ile uyumlu olarak AB’nin güvenlik ve savunma çıkarlarına katkıda bulunmayı amaçlar. Durum gerektirdiğinde bölgesel önceliklerin ve NATO gibi uluslararası örgütlerin önceliklerinin de göz önüne alınması düşünülmüştür. Yıllık faaliyet programlarını oluşturan kategoriler tüm askeri alanları ve kilit önemde teknolojileri kapsamak üzere tasarlanmıştır. Fonlanan projelerin asal önemde kabiliyetler hedefleyerek Avrupa Komisyonu’na üye devletlerin ihtiyaçlarını karşılayabilme olanağı vermesi beklenmektedir. 2021-2027 dönemi için sekiz milyar Avro’ya yakın bir bütçe planlanmıştır. Bunun 2.7 milyarı savunma teknolojisi ortak araştırmaları için ve 5.3 milyarı ulusal çabalara tamamlayıcı olarak ortak kabiliyet geliştirme projeleri içindir.
Avrupa Savunma Sanayi Geliştirme Programı 2019-2020 döneminde bu bağlam için mütevazi denilebilecek 500 milyon Avro bütçe ile kabiliyet geliştirme ve savunma sanayi hedefleyen bir program olarak öncüldü: Üye devletler arasında savunma sanayi ürünleri ve teknolojileri geliştirme konusunda işbirliği sağlamak; Avrupa savunma sanayiinin rekabetçiliğini desteklemek; küçük ve orta ölçekli girişimlerle orta düzey sermayeli şirketler dahil çeşitli teşebbüslerin ülke sınırlarını aşan işbirliğini desteklemek; savunma sanayi araştırmalarından daha iyi faydalanılmasını sağlamak ve Avrupa Savunma Fonu’nun 2021’den itibaren gelişimini hazırlamak gibi temelleri amaç belirlemişti. Öncelikler AB’ye üye devletlerlerin savunma kabiliyeti geliştirmekteki öncelikleri ile bölgesel ve uluslararası örgütlerin önceliklerini göz önüne alarak belirlenmiştir. Örneğin 2020 yılında kimyasal, biyolojik, radyolojik, nükleer risk analizi ve erken uyarı; su altı mayınları ve patlayıcıları; silahlı insansız hava araçlarına karşı savunma sistemleri; siber güvenlik farkındalık ve altyapı geliştirme; uzay farkındalığı ile komuta kontrol kabiliyeti; denizleri denetleme ve erken uyarı; yapay zeka destekli savunma teknolojileri gibi öncelikler söz konusu olmuştur. 2020’de en fazla kaynak ayrılanlar denizleri denetleme, hava savaşı ve siber güvenlik olarak görülmektedir. En fazla sayıda öneride bulunan ülkeler ise Fransa, İspanya ve İtalya’dır.
Proje önerilerinde Hindistan, İsrail, Japonya, İsviçre ve Amerika Birleşik Devletleri gibi AB dışı ülkelerden de katılımcıların yer aldığı da belirtilmiştir. Bu anlamda, gene önemli bir uluslararası işbirliği örneği olarak görünmektedir. AB gibi askeri bağlamla doğrudan ilişkili olmayan bir uluslararası işbirliği şahikasının savunma sanayi alanında da böyle bir role soyunması uluslararası ana-akımın merkeziliği konusundaki göstergelerden biri olarak yorumlanabilir. Nihayetinde uluslararası sistem ve uluslararası ana-akım halen Kuzey Amerika-Avrupa ekseninde şekillenmektedir. Bu bağlamda askeri olarak zayıf görünen Avrupa bütünleşmesi ve Avrupa Birliği’nin çabalarının doğrudan yankı bulduğu gözlemlenebilir. Bunda güncel olarak Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısı ile iyice belirgenleşen yeni güvenlik ortamının etkisini göz önüne almak kısmen de olsa açıklayıcı görünmektedir. Avrupa güvenliği ve dünya düzeni ile ilişkisi konusundaki bu tartışmaların daha genel hali için bu ansiklopedeki “Avrupa Muharebe Gücü” yazısına bakılabilir.
Dr. İnan Ruma, İstanbul Bilgi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde görev yapmaktadır. Akademik derecelerini ODTÜ ve Paris-1 Panthéon-Sorbonne Üniversitesi’nden almıştır. Çeşitli dönemlerde Bosna Hersek ve Kosova’daki AGİT misyonlarında çalıştı. Ekonomi Politik, Balkanlar, Rusya, Avrasya ve artık kaçınılmaz hale gelen Türk Dış Politikası üzerine çalışmaktadır. Doğa ile uyumlu yaşamın, emeğin ve özgürlüğün esas olduğunu düşünüyor.