Secopedia

Ders 06. Göç Hareketliliği ve Ekonomik Güvenlik

Bu İçeriği Paylaşın

Göç, küresel demografinin, işgücü piyasalarının ve ekonomik büyümenin önemli bir itici gücüdür. Bununla birlikte, ev sahibi ülkelerin ekonomik güvenliği ile göçmenlerin insani güvenliği arasındaki ikilem katlanarak artan bir sorundur. Ulusal çıkarlar ile göçmenlerin refahı arasında ve aynı doğrultuda göç akışı ile ekonomik güvenlik arasında karmaşık bir ilişki bulunmaktadır. Ayrıca göç, sadece yerel ekonomileri değil, aynı zamanda küresel ekonomileri de önemli ölçüde etkilemektedir.

Göç akışları genellikle ev sahibi ülkelerin ekonomik güvenliği için zorluklar ve fırsatlar doğurmaktadır. Fırsatlar bağlamında göçmen işçiler, ev sahibi ülkelerin işgücüne katkıda bulunarak belirli beceriler ve işgücü ihtiyaçları gerektiren sektörlerdeki boşlukları doldurmaktadır. Bu da ekonomik üretkenliğe ve büyümeye katkı yapmaktadır. Göçmenler sıklıkla ev sahibi ülkenin ekonomisine sermaye girişi sağlayarak, bu ülkelerde ekonomik kalkınmayı teşvik edebilecek işletmeler kurarak ve yenilikçiliği teşvik ederek girişimci olabilmekte ve ev sahibi ülkelere vergi katkıları sağlayabilmektedirler. Bazı durumlarda göç, daha genç bir işgücü getirerek, emeklilik sistemlerinin sürdürülebilir olması ve ekonomik büyümeyi teşvik ederek yaşlanan nüfusun demografik zorluklarının hafifletilmesine katkıda bulunmaktadır. Göçmenler ayrıca gittikleri ülkelerde kültürel çeşitliliği artırmakta, kültürel alışverişe ve zenginleşmeye yol açmaktadırlar (Koczan vd., 2021; ILO, 2015)

Zorluklar bağlamında ise ani bir göçmen akını ev sahibi ülkede eğitim, sağlık ve barınma gibi sosyal hizmetlerin işleyişini zorlaştırmaktadır. Bu durum kamu kaynaklarına olan talebin artmasına yol açarak göçmen alan toplumları olumsuz etkileyebilmektedir. Göçmenlerin sosyal ve ekonomik entegrasyonunu sağlamak karmaşık bir süreçtir ve özel politikalar ile yoğun kaynak ayrılmasını gerektirmektedir. Dil engelleri, niteliklerin tanınmasında yaşanan zorluklar ve göçmenlerin kültürel uyumundaki sıkıntılar sorun haline dönüşebilmektedir. Bazı sektörlerde yerel işçiler, göçmenleri iş için rakip olarak algılamakta, bu da sıklıkla gerginliklere ve işten çıkarılma endişelerine yol açmaktadır (Piper ve Grugel, 2015).

Göçmenlerin etkileri sadece ev sahibi devletlerin ekonomileriyle sınırlı değildir. Göçmenler aynı zamanda küresel ekonomi ve uluslararası ekonomik güvenliği de etkilemektedir. Örneğin kendi ülkelerine önemli bir gelir ve döviz kaynağı oluşturan göçmen işçiler, menşe ülkelerde geniş kapsamlı ekonomik sonuçlara yol açmaktadır. Göçmenlerin kendi ülkelerine gönderdikleri dövizler ülke ekonomisine katkı sağlarken, diğer taraftan ülkedeki ekonomik kalkınmayı artırabilecek beşerî sermaye ve becerilerin başka ülkelere transferi de olumsuzluklara yol açmaktadır. Öte yandan, göç veren ve alan ülkeler arasında ortaya çıkan göçmen ağları, bu ülkeler arasında ticaret ve yatırımı teşvik ederek, her iki tarafta da ekonomik büyümeye katkıda bulunmaktadır.

Göçmenler açısından bakıldığında ise, genellikle insani güvenliklerini tehlikeye atan zorluklar öne çıkmaktadır. Göçmenler, insan haklarını ve güvenliklerini zayıflatan ayrımcılık, sömürü ve kötü çalışma koşullarıyla karşı karşıya kalmaktadırlar. Özellikle düzensiz veya belgesiz durumda olan göçmenler, insani güvenliklerinin ağır bir ihlali olan insan ticaretine karşı savunmasız durumdadırlar. Göçmenler ayrıca refahlarını olumsuz yönde etkileyen sosyal dışlanma, eğitim, sağlık ve sosyal hizmetlere sınırlı erişim gibi sorunlarla da karşılaşmaktadırlar. Düzensiz göçmenler genellikle yasal statüleri konusunda belirsizlik içinde yaşamakta, bu da onları istismara ve sınırdışı edilmeye karşı savunmasız hale getirmektedir.

Uluslararası politikada göçün hem ekonomik etkilerine hem de göçmenlerin insani güvenliklerinin tehlikede olmasına dair çok sayıda örnek göze çarpmaktadır. Öncelikle, göçün ekonomik etkileriyle alakalı olarak, ABD’nin göçten yararlanma konusundaki uzun geçmişi olumlu örnek olarak verilebilir. Yıllar içerisinde göçmenler ABD ekonomisine önemli katkılarda bulunmuşlardır. İş kurmuşlar, ülkenin kültürel çeşitliliğini zenginleştirmişler ve inovasyonu desteklemişlerdir. Örneğin Silikon Vadisi, göçmen girişimciler tarafından kurulan çok sayıda başarılı teknoloji şirketine ev sahipliği yapmaktadır. Benzer şekilde, Birleşik Arap Emirlikleri, Katar ve Suudi Arabistan gibi Körfez ülkeleri de ekonomik büyümelerini desteklemek için uzun süredir göçmen işgücüne güvenmektedirler. Başta Güney Asya’dan olmak üzere bu ülkelere gelen göçmen işçiler inşaat, altyapı ve hizmet sektörlerinde önemli bir rol oynayarak, bu ülkelerin hızlı ekonomik kalkınmalarına katkı sağlamaktadırlar. Benzer şekilde Meksika, işçi dövizlerinden yararlanan ülkeler arasında önde gelen bir örnektir. ABD’deki Meksika kökenli göçmenler her yıl ülkelerine milyarlarca dolar göndermektedirler. Bu fonlar birçok Meksikalı aileye önemli bir gelir kaynağı sağlayarak ekonomik refahlarına katkıda bulunmakta ve ülkedeki yoksulluğun azaltılmasına yardımcı olmaktadır.

Göçmenlerin insani güvenliklerinin tehlikede olmasına dair örnekler bağlamında ise, Körfez bölgesindeki ülkeler göçmen işgücünden faydalanırken, bu işçilerin büyük kısmının farklı türlerde sorunlarla karşılaşmakta olmaları belirtilebilir. Bu ülkelere gelen göçmenler genellikle düşük ücretli işlerde çalışmakta, ağır çalışma koşullarına katlanmakta ve sömürü ve ayrımcılıkla karşı karşıya kalabilmektedirler. Bu da onların insani güvenliğini tehlikeye atmaktadır. Diğer tarafta, Avrupa Birliği ülkeleri de son yıllarda özellikle Orta Doğu’daki çatışmalardan ve Afrika’daki iklim krizinin etkilerinden kaynaklanan bir mülteci kriziyle karşı karşıya kalmıştır. Bu çerçevede bazı AB ülkeleri göçmenlere sığınma ve destek sağlarken, diğerleri sosyal entegrasyon ve ayrımcılık sorunlarıyla mücadele etmekte ve mültecilerin insani güvenliğini sağlamanın zorluklarına vurgu yapmaktadırlar.

Bunlar dışında, dünya genelinde birçok ülkenin tarım sektöründe göçmen işçiler genellikle zor koşullarda çalışmakta, iş güvencesizliği, düşük ücretler ve sosyal hizmetlere sınırlı erişimle karşı karşıya kalmaktadırlar. Bu durum insani güvenliklerini ve refahlarını tehlikeye atmaktadır. Farklı bir örnekte, Myanmar’daki şiddet olaylarından kaçan Arakan (Rohingya) Müslümanları kendilerini Bangladeş’teki mülteci kamplarında aşırı kalabalık ve güvencesiz koşullarda, temel hizmetlere ve güvenliğe sınırlı erişimde bulmuşlardır. Bu durumun ortaya çıkarttığı mülteci krizi, küresel olarak mültecilerin karşılaştığı insani güvenlik zorluklarının çarpıcı bir örneğini teşkil etmiştir.

Göç akışı ve ekonomik güvenlik arasındaki ilişki karmaşıktır. Göç, ev sahibi ülkelerin ekonomik güvenliğini artırarak küresel ekonomiye katkıda bulunabilirken, aynı zamanda kritik ikilemleri de beraberinde getirmektedir. Ekonomik büyüme ve işgücü piyasası ihtiyaçları gibi ulusal çıkarlar ile göçmenlerin insani güvenliği ve hakları arasında doğru dengeyi kurmak zor ama çok önemlidir. Göçün yalnızca ulusal bir mesele değil, önemli ekonomik etkileri olan küresel bir olgu olduğunun kabul edilmesi, daha dengeli ve adil bir göç sistemine ulaşmak için uluslararası işbirliği ve koordineli çabaların ortaya çıkması için elzemdir.

Ayrıca göçmenlerin etkisinin vaka bazında farklılıklar gösterebileceğini kabul etmek önemlidir. Bazı ülkeler göçten önemli ölçüde fayda sağlarken, diğerleri zorluklar yaşayabilir. Bu zorlukları ele almayı amaçlayan politika ve tedbirlerin etkinliği önemlidir. Birçok ülke göçün faydalarını en üst düzeye çıkarırken potansiyel yüklerini de ele alan stratejiler uygulamaktadır. Genel olarak, göçmenlerin ev sahibi ülke üzerindeki net etkisi, özel koşullardan ve uygulanan politikalardan etkilenmektedir.

Ek Okumalar

  • Podolskaya, Tatiana, Ekaterina Medyakova ve Nina Kolesnikova, “Migration policy as a factor of national economic security”, The EUrASEANs: journal on global socio-economic dynamics, Cilt 6, No. 19, 2019, ss. 51-50.
  • Podolskaya, Tatiana, Ekaterina Medyakova ve Nina Kolesnikova, “Migration policy and problems of ensuring economic security of countries”, Denis Ushakov (Ed.), “Migration and Urbanization: Local Solutions for Global Economic Challenges”, Hershey, USA: IGI Global, 2020, ss. 63-80.

Tartışma Soruları

  • Göçmenlik ile ekonomik güvenlik arasında nasıl bir ilişki vardır?
  • Göçmenler, göç alan ülkenin ekonomik güvenliğini nasıl etkilemektedir?
  • Göçmenlerin, göç alan ve göç veren ülkelerin ekonomik ilişkilerine etkileri nelerdir?

Kaynakça

Bu İçeriği Paylaşın

Ders İçeriği

2024 © Global Academy. Tüm hakları saklıdır. Secopedia’da yayımlanan çalışmalarda ifade edilen görüşler yalnızca katkı verenlere aittir ve portal editörleri, yayın kurulu, Global Academy veya UİK tarafından onaylandığı anlamına gelmez.
© Global Academy. All rights reserved. Opinions expressed in works published by Secopedia belong to the contributors and do not imply endorsement by the Global Academy, IRCT, Editorial Board, or the Editors.
2024 © Global Academy. Tüm hakları saklıdır. Designed and developed by brain.work